Bildirimler Sessiz, Ama İçimiz Gürültülü: Dikkat Dağınıklığının Modern Hali
Telefonu sessize aldım.
Ama kafam hâlâ çalıyor.
Dışarıdan hiçbir bildirim gelmese bile, içeriden bir şeyler yankılanıyor.
Zihinsel Gürültü, 2025 model.
Zihinsel Güncellemeler Serisi #02
Sessiz Moddayım Ama Zihnim Alarmda
Bir yanda ekran karanlık — ne mesaj, ne bildirim.
Ama içimde sürekli bir dürtü: “Bir şey kaçırıyor muyum?”
Ve bu soruya cevabım yok, çünkü zaten dikkatimi bulamıyorum.
Dijital çağda dikkat dağınıklığı sadece uyaran fazlalığı değil.
Bazen hiç uyarı gelmese bile içimizde bir kaşıntı var.
Adı: beklenmedik bildirim sendromu.
Dikkat Dağınıklığı Değil, Sessizlik Panik Atak
Zihnimiz artık “uyarıya şartlı refleks”le çalışıyor.
Yani ekranda bir şey yanmasa da, beynimiz:
“Acaba biri bana bir şey mi dedi?”
“Yeni bir yorum geldi mi?”
“DM var mıdır?”
diye hayalet bildirim arıyor.
Ve komik olan şu:
Cihazdan ses gelmeyince… iç ses devreye giriyor.
Artık bildirimler değil, bildirim beklentisi yoruyor bizi.
Yeni Nesil Sessizlik, Gürültülü Düşünceler
Eskiden sessizlik huzurdu.
Şimdi sessizlik, beyin trafiği demek.
Her şey sustuğunda iç gürültü başlıyor:
- Hedeflerini hatırlıyorsun
- Yarım kalan işleri
- Söylenmeyen cümleleri
- Tıklanmayı bekleyen sekmeleri
Zihin sakinleşemiyor çünkü dikkat motoru dış kaynakla çalışmaya alışmış.
Bildirim → tepki.
Kaydırma → ödül.
Ekran → dopamin.
Ama ekran susunca… dopamin de susuyor.
Ve zihin kriz geçiriyor.
İç Bildirimleri Yönetecek Yeni Sistem Gerekiyor
Bu yazının sonunda sana “bildirimleri kapat” demeyeceğim.
Zaten kapattın, yine de huzurlu değilsin.
O zaman şunları düşünelim:
- Dikkat bir kaynak değil, bir göçebe. Onu yönlendirmen gerek.
- “Odaklanamıyorum” demek yerine: “Ne beni çağırıyor?” diye sor.
- Sessizlik geldiğinde kaçma. Onu dinle. Çünkü gerçek bildirim içinden gelir.
- Dijital detoks değil, dijital disiplin işimize yarar.
Ve belki de sessizliği müzik gibi düşünmeliyiz:
İlk başta boştur.
Sonra içimizde yankı bulur.
KAPANIŞ: Telefonum Sessizde, Kafamda Grup Var
Ben bu yazıyı yazarken hiçbir bildirim almadım.
Ama kafamdan 34 tane düşünce geçti.
İki tanesi yemekle ilgiliydi.
Üçü geçmişteki bir hatayla.
Biri “bu yazı okunacak mı acaba?” sorusuyla.
Ve evet, kafamdaki ses hâlâ çalıyor.
Ama bu sefer melodik.
Belki de bu yazı bir nevi sessiz bildirimdi:
“Kendine dönme zamanı geldi.”
Zihinsel Güncelleme Yükleniyor…
%85 – “Ekran sessiz, ama iç sistem reboot ediyor…”
%100 – Dikkat yeniden yönlendirildi.
Yorum gönder